Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülke arasında, yurttaşlarına bu hakkı henüz tanımayan tek ülke durumundadır
(27.02.2012) Sayın basın emekçileri,
Bizler, inançlarımız ya da siyasal görüş ve vicdani kanaatlerimiz sonucu çok farklı motivasyonlarla zorunlu askerlik hizmetini reddeden Türkiyeli vicdani retçiler ve antimilitaristler olarak, vicdani ret konusunda uluslararası çalışmalar yürüten Birleşmiş Milletler Queker Ofisi, Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Savaş Karşıtları (WRI), Connection e.V. temsilcilerinin de katılımıyla 25-26 Şubat 2012 tarihlerinde İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirdik.
Bu toplantıda, Türkiye’de vicdani ret hakkının kullanımına dair yaşanan sorun ve zorlukları tüm boyutlarıyla ele alıp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) vicdani ret konusunda aldıği son kararlarla birlikte ülke içinde yürütülmekte olan yeni anayasa çalışmalarının bu hakkın tanınmasına yönünde sağlayacağı imkanları değerlendirdik.
Bilindiği gibi, vicdani ret, Türkiye’nin imzalayarak taraf olduğu Birleşmiş Milletler „İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi“ ile „Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi“nin 18. Maddesi, „Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi“nin 9. Maddesi ve Anayasa’nın 24. ve 25. Maddelerinde güvence altına alınan „düşünce, inanç ve vidan özgürlüğünün“ meşru bir kullanımıdır.
Buna karşın Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülke arasında, yurttaşlarına bu hakkı henüz tanımayan tek ülke durumundadır.
Bu nedenle bir kez daha yineliyoruz ki vicdani ret, oluşturulacak yeni anayasada bir hak olarak yer almalı ve bu hakkın kullanımını mümkün kılacak bir yasal düzenleme derhal yapılmalıdır.
Türkiye’de uzun yıllardan bu yana, Kürt sorunu temelinde 40 binden fazla insanımızın ölümüne ve başta faili mechul cinayetler, kayıplar ve işkence olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine neden olan bir savaş yaşamaktadır. Bu savaşın son bulması için tek yol Kürt sorununun demokratik ve barışçı yollardan çözümüdür, Halkların özgürce ve eşit haklarla ve barıs içinde bir arada yaşamasının önündeki en büyük engel olarak militarizmi görüyor ve herkesi militarizme kaşı direnmeye davet ediyoruz.
Militarizme karşı direnişini kararlılıkla sürdürenlerden biri olan vicdani retçi Halil Savda, halen „halı askerlikten soğuttuğu“ gerekçesiyle TCK’nın 318. maddesinden verilen 5 aylık ceza nedeniyle tutukludur. Halil Savda, 1 Ağustos 2006 tarihinde İsrail‘in İstanbul Konsolosluğu önünde Lübnan’ın işgaline karşı çıkan İsrailli vicdani retçileri desteklemek için yaptığı basın açıklamasında, „Evet, askere gitmeyin çağrımı yineliyorum... Amasız, haklı-haksız, kirli-temiz vb. ayrımlara gitmeden, bütün silahlı organizasyonların ve bütün savaşların kötü ve kirli olduğunu açık ve net bir biçimde vurguluyorum“ demişti.
Arkadaşımız Halil Savda’nın bu ifadelerini bizler de bir kez daha yineliyor ve derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
TCK m.318, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan pek çok yasa maddesinden biridir. Vicdani retçiler ve antimilitaristler üzerinde bir baskı aracı olan 318.madde yürürlükten kaldırılmalıdır.
İstanbul, 27.02.2012
Keywords: ⇒ Conscientious Objection ⇒ Halil Savda ⇒ Prosecution ⇒ Turkey