Bedelli askerlik, vatandaşlıktan çıkma, askerliğe elverişsizlik raporu ve iltica

Genel bakış

Connection e.V.

Yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları zorunlu askerlik hizmetine tabidir. Birçoğu askerlikten kaçınmak için ne gibi olanaklara sahip olduklarını bilmemekte. Devamda bu olanaklara eğiliyoruz. (Yazı İşleri)

“Bedelli askerlik” düzenlemesi nedir?

Yüksek bir meblağın ödenmesi karşılığında askerlik hizmetinin kısaltılmış olarak yerine getirilmesi  kanunen “Dövizle Askerlik Hizmeti” olarak adlandırılmakta. Düzenlemenin kendisi 1111 sayılı Askerlik Kanununun 1. ek maddesinde yer almakta.

Bedel karşılığı askerlikten muafiyet elde etme olanağı gerçekte yeni bir şey değil: Osmanlı İmparatorluğu’nda bu düzenlemeye ilk defa Mayıs 1842’de gidilmiş. 1856 yılında askerlik çağı gelmiş gayrimüslimler için de bu yönde bir düzenleme çıkarılmıştı.

Türkiye’deki askerlik yükümlülerinin yüksek sayısından ötürü1 Türk Hükümeti düzensiz aralıklarla geçici süreler için Türkiye’de yaşayan yükümlüler için bedelli askerlik düzenlemeleri duyurmaktadır. Bunun bir örneği 2014 sonu çıkan düzenlemeydi (daha fazla bilgi için tıklayınız). Son düzenleme 28 yaşını doldurmuş ve 6.500€ bedel ödeyecek yükümlülerle sınırlı tutuldu. Gelecekte de benzer düzenlemelerin süreli olarak uygulamaya sokulması gayet olası.

Gurbetçilere ayrıcalık

Sadece çalışma amacıyla yurtdışında yaşayan ve bunu belgeleyebilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için süreğen bir “bedelli askerlik” düzenlemesine gidilmiş durumda. Bunlara çifte vatandaşlar, yani hem Alman, hem Türk vatandaşlığını taşıyanlar da dâhil. Süreğen bir bedelli askerlik düzenlemesinin nedenleri şöyle sıralanıyor:

  • Olağan askerlik süresi (asgari sekiz ay) yurtdışında yaşayan işçilerin ikamet haklarını, dolayısıyla çalışma hayatlarını tehlikeye sokuyor.
  • Türkiye’den gelen gurbetçiler ve çocukları kişi başı gelirin Türkiye’dekinden çok yüksek olduğu ülkelerde yaşıyorlar. Bu insanların dövizle yaptıkları ödemeler devlet ve ordu için hatırı sayılır bir gelir kapısı teşkil ediyor. Devlet bu yolla on yıl içinde (2003 – 2012) 2 milyar TL (870 milyon Euro) gelir kaydetti.2

Ocak 2016 tarihli yasa değişikliği ile “dövizle askerlik” düzenlemesinin son hali şöyledir:

Ödenmesi gereken toplam meblağ 1.000 €. Yükümlü bu bedeli 38. yaşını doldurmadan ödemek durumunda. Türkiye’de bir aylık acemi eğitimine girme yükümlülüğü kalktı.

38. yaşını doldurmuş askerlik yükümlülerine yönelik geçiş dönemi 31.12.2017’de son buldu. Dolayısıyla yaş sınırını aşmış yükümlülerin artık çalışma amacıyla yurtdışında bulunan Türkiye vatandaşlarına yönelik bedelli askerlik uygulamasından yararlanması mümkün değil.

Yasa kapsamında başvuru yapan askerlik yükümlülerinin ödedikleri paranın nereye kullanılacağı ile ilgili herhangi bir tasarrufları söz konusu değil! Başvurucuların ekonomik durumları da dikkate alınmıyor. Türk devletinin Hartz-IV kapsamında olanlara önerisi kredi almak. Hamburg’da faaliyet gösteren vicdani retçi Gürsel Yıldırım’ın da aktardığı gibi düzenleme bu sebeple Almanya’da haraç kesme yasası olarak da anılmakta.3

Bedel karşılandıktan sonra askerlik yükümlülerine askerliği tamamladıklarına kanıt teşkil eden kesin terhis belgesi verilmekte.

Kısalmış askerlik hizmeti kalktı

Şu ana dek dövizli askerlik kapsamında ek olarak yerine getirilmesi gereken 21 günlük temel eğitim mecburiyeti 31.12.2011 tarihi itibariyle kalkmış bulunuyor.

Türkiye vatandaşı göçmenler ne yapabilir?

Zorunlu askerlik ve ordu, insana dönük nefretin kurumsallaşmış en tiksindirici biçimleridir. Hiçbir biçimde desteklenmemelidirler.

Bu nedenle Almanya’daki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ehvenişer olarak sunulan dövizli askerlik zorlamasına razı olmayıp geç olmadan vatandaşlıktan çıkmalarını öneriyoruz. Türkiye yasalarına göre kişi başka bir ülkeden vatandaşlığa kabul edileceği taahhüdünü aldıysa, Türk vatandaşlığından çıkabiliyor. Önce Almanya’da vatandaşlığa kabul koşullarını karşılayıp karşılamadığınızı öğrenin. İlgili resmi daireler ve danışma merkezlerinde bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Vatandaşlığa kabul edileceğinize dair onay belgesi aldığınızda, bu belge ile Türk konsolosluklarında vatandaşlıktan çıkma başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Genelde vatandaşlıktan çıkma işlemleri başvurucunun 30 yaşını tamamlamaması koşuluyla gerçekleştiriliyor. Vatandaşlıktan çıkınca Türkiye ile ilgili askerlik yükümlülüğü de kalkmış oluyor. Vatandaşlıktan çıkanların belirgin dezavantajlar ya da sınırlamalarla karşılaşmadan Türkiye’de yaşamak istemeleri halinde “mavi kart” denen belgeyi almaları mümkün.

Dövizli askerlik bedelinin bir kısmını zaten ödemişseniz, bu meblağı geri almanız ancak a) Türk vatandaşlığından çıkmanız ya da çıkarılmanız veya b) sağlık nedenleriyle elverişsizlik raporu alırsanız mümkün olabilir.

Türkiye kökenli olup reşit olduklarında hangi devletin vatandaşlığında kalacaklarına karar vermek zorunda olan gençler için bedelli zorlamasından kaçınmak daha kolay. Alman vatandaşlığını benimsedikleri durumda Türkiye’de askerlik ile ilgili bir yükümlülükleri kalmıyor.

Çifte vatandaşlar

Alman-Türk çifte vatandaşlar Almanya’da askerlik veya sivil hizmet yaptıklarında Türkiye için de askerlik yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılıyorlardı. Almanya’da zorunlu askerlik 1 Temmuz 2011’de kaldırıldığından bu olanaktan yararlanmaları artık söz konusu değil.

Askerliğe elverişsizlik raporu alabilir misiniz?

Almanya’da Türk konsolosluklarına giderek sağlık nedenleriyle elverişsizlik raporu için başvuruda bulunabilirsiniz. Bunun için Türkiye makamlarının tanıyacağı hekim raporlarına ihtiyacınız olacak. Türk konsolosluklarından raporları kabul edilen hekimlerin listesi alınabiliyor. Raporlar ve ilgili diğer belgeler için resmi onaylı Türkçe çevirilerine ihtiyacınız var. Başvuru önce konsoloslukta inceleniyor ve ardından Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluna iletilip karar bağlanıyor.

Sağlık kurulu raporu yeterli görmezse, ki genelde durum budur, Türkiye’de bir askeri hastanede muayene olmanız gerekiyor. Ağır bir bedensel engeliniz yoksa askeri makamların sizi Türkiye’de gerçekleşecek ek bir muayeneye davet etme ihtimali yüksek. Başvuru yurtdışından yapılabilse de Türk Silahlı Kuvvetleri genelde yabancı raporları kabul etmiyor ve konsolosluğun size bildireceği Türkiye’deki askeri hastanelerden birinde tekrar muayene olmanızı talep ediyor.

Geçmiş deneyimler yurtdışında yaşayan Türkiye vatandaşlarının genelde askerliğe elverişsizlik raporu alamadıklarını gösteriyor.

Türk makamları yurtdışına bulunup askerliğini yerine getirmemiş olanlara pasaport veriyor mu?

Alman vatandaşı olmayıp sadece ikamet iznine sahipseniz, bu izin geçerli bir kimlik belgesine dayandırılıyor. İkamet kanunu 52.1.1’e göre geçerli bir pasaportunuz veya geçerli seyahat belgeniz yoksa ikamet izniniz iptal edilebiliyor.

Türkiye, Mayıs 2011’de pasaport kanununda değişikliğe gitti. Buna göre 5682 sayılı pasaport kanunun 15. maddesinin 6. bendine göre ne Türkiye’de, ne yurtdışındaki temsilciliklerde yeni bir elektronik pasaport çıkartılırken askerliğin yerine getirilmiş olup olmadığına artık bakılmıyor. Yani pratikte askerlik hizmetini yerine getirmemiş olsanız da pasaport çıkarabiliyorsunuz. Uygulama somut örneklerle teyit edildi.

Ancak Türkiye’ye giriş yaptığınızda yine de askere alınabileceğinizi göz önünde bulundurmalısınız. Hükümet Ekim 2013’te 750.000 asker kaçağının bilgilerinin Savunma Bakanlığı tarafından polise aktarıldığını ve GBT taramaları vasıtasıyla yakalanmaları istendiğini bildirdi.4

İltica başvurusunda bulunmak mümkün mü?

Almanya’da ikamet izni olmayan Türkiyeli askerlik yükümlüleri için iltica başvurusunda bulunmak Türkiye’deki zorunlu askerlikten kaçınmanın bir yolu olabilir.5

Türkiyeli mülteciler Almanya’da iltica başvurusunda bulunduğunda Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi öncelikle Almanya’ya girişin güvenli addedilen üçüncü ülkeler üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediğini denetliyor. Dublin Anlaşması’na göre iltica başvurusunu işleme koyma sorumluluğu mültecinin ilk giriş yaptığı veya vize veren ülkeye ait.

Almanya’nın başvuruyu işleme sorumluluğu bulunduğu tespit edilirse, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi siyasi bir baskının söz konusu olup olmadığını inceler. Federal Daire genelde vicdani retçiler için olumsuz karar veriyor. Vicdani retçilerin uğradığı baskılar hâlâ bir iltica sebebi olarak kabul görmüyor.

Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi ayrıca ikamet kanununun 60. maddesi uyarınca başvuran kişiyi sınırdışı etmeye engel bir durum olup olmadığını da inceliyor. Federal Daire bu noktada da genelde olumsuz karar veriyor, yani kişinin sınırdışı edilmesine engel bir durum olmadığına karar veriyor. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Bayatyan (Ermenistan) ve Erçep (Türkiye) kararları İkamet Kanunu’nun 60. maddesi, 5. bendine göre tayin edici olabilir.

İkamet Kanunu madde 60, bent 5: “4 Kasım 1950 tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (Resmi Gazete 1952 II Sayfa 686) hükümlerine göre sınırdışına sürmenin yasal olmadığının anlaşılması halinde bir yabancı sınırdışına sürülemez.” Yasa böylece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) atıfta bulunuyor.

Demek ki bir devlet İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalamışsa, ancak iltica başvurusunda bulunan kişi kaynak ülkeye sınırdışı edilmesi durumunda yine de insan hakları ihlaline uğrama tehdidi altındaysa, kişinin İkamet Kanunu’nun 60. maddesi, 5. bendine göre sınırdışı edilmemesi gerekiyor.

Türkiyeli vicdani retçiler bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına dayanabilir. Mahkeme, vicdani retçilere dönük ceza kovuşturmalarında sözleşmenin 9. maddesinin (düşünce, vicdan ve din özgürlüğü) ihlal edildiğini tespit etti. Devletler sözleşmede kayıt altına alınmış hakları koruma yükümlülüklerini ancak savaş ve benzeri olağanüstü hallerde askıya alabilir (AİHS, madde 15).

Ancak makamlar böylesi hak ihlallerinin söz konusu olup olmadığını her bir vakanın iltica sürecinde ayrı ayrı inceleyecektir. Dolayısıyla Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi ve iltica davalarına bakan mahkemeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tanımı doğrultusunda (tanım için bkz.) vakaları inandırıcılık açısından ele alacaktır. Yani vicdani retçinin eline kesinlikle silah alamayacağı konusundaki motivasyonunu ayrıntılı ve ikna edici bir şekilde aktarabilmesi gerekiyor. Süreçle ilgili konunun uzmanı danışma merkezleri veya avukatlara müracaat etmenizi öneriyoruz.

Askerlik yükümlülüğünü tümüyle göz ardı ettiğinizde ne olur?

Askerliğinizi erteletmek için bir şey yapmıyorsanız, Türkiye’ye seyahat etmekten kaçınmalısınız. Türk makamları için çifte vatandaş olmanız da fark etmeyecektir. Asker kaçağı olarak muamele görür ve askerlik şubesine teslim edilirsiniz. Almanya zaten çifte vatandaşlığa soğuk baktığı ve artık izin vermediği halde fiilen görmezlikten gelindiği için Alman Konsolosluğu’nun askere alınmanızı engellemek için harekete geçeceğini beklemeyin.

Er ya da geç Türk vatandaşlığından çıkarılacağınızı da düşünmeyin, çünkü ilgili düzenleme vatansızların sayısındaki artış ve Alman makamların baskıları sonucu 2003 yılında kaldırıldı.

Dipnotlar

1 Sabah: 750 bin kaçak asker için düğmeye basıldı. 23 Ekim 2013. www.sabah.com.tr/Gundem/2013/10/23/750-bin-kacak-asker-icin-dugmeye-basildi

2 Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın 9 Ocak 2013 tarihli resmi yaznıtı. 2012/7435/Kan. Ve Kar.D.Kan Tetkik ve İşl. Ş 81

3 Gürsel Yıldırım und Julian Irlenkäuser: Die „Freikaufsregelung“ – ein Milliardengeschäft. 28. Oktober 2013. In: Connection e.V., Broschüre „Türkei: Es gibt viele Gründe Nein zu sagen – Männer und Frauen verweigern den Kriegsdienst“.

4 Sabah: 750 bin kaçak asker için düğmeye basıldı. 23 Ekim 2013. www.sabah.com.tr/Gundem/2013/10/23/750-bin-kacak-asker-icin-dugmeye-basildi.

5 İstisnai durumlarda (örneğin öğrenciler için) bu yol zaten Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları için de söz konusu olabilir. Ancak iltica başvurusu ikamet izninin kaldırılması sonucunu da doğurabilir

Connection e.V.: Bedelli askerlik, vatandaşlıktan çıkma, askerliğe elverişsizlik raporu ve iltica, 28 Mayıs 2018